18 Mart 2012 Pazar

Şarabı kadehe doldur;




1165. Şarabı kadehe doldur;
düşüncenin boynunu vur!
Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün
(c. V. 2283)

• Benim güzel yüzlü, kutlu yüzlü sâkim! O nar renkli kadehi sun, benim hatırım için vermiyorsan, bâri sevgilinin hatırı için ver!

• Gönül alan sâkî sensin, hastalara derman sensin! Neşenle insanı mest edersin. Çünkü sen, neşe şarabısın. Şifâ ilacısın, acele aşk hastalarına kadehi sun!

• Şarabı kadehe doldur, düşüncenin boynunu kes! Ey sevgili! Sakın gönlümüzü kırma, sen bize şarap ver!

• Kapalı olan meyhaneyi aç, şu gürültüyü, şu kavgayı bırak! Şaraba susamış sâkiye meyhanecinin küpünden şarap ver!

• Sen baharın da, yeşilliklerin de canısın. Selviye de yasemine de parlaklığı sen verirsin. Ey kurnaz sevgili! Bahaneler etme, sen bize şarap ver!

• Hile yoluna sapar da mest olanların elinden kaçarsan, düşmanımız sevinir. Kör olsun düşman, sen bize kadeh ver!

• Gam verme, âh ettirme, neşeden başkasına yol gösterme! Âh ediş yol bulamamaktandır. Sen bize yolu aç, yükümüzü de ver! Biz gidelim. Sana yük olmayalım.

• Hepimiz de kavuşma mahmuruyuz. Sonsuzluk kadehine susamışız. Hırkayı, sarığı sâkiye rehin olarak ver!

• En eski susuz benim. Gönlü, göğsü yanan benim. Kadehi ve kâseyi kır! Bize ölçüsüz yol bul, şarap ver!

• Zâten ay da sensin, ay ışığı da sen! Ben, şu aşk ırmağının balığıyım. Balık ay'a ulaşamaz. Şu halde ay'dan bana gelir ver!

Divan-ı Kebir den Seçmeler – Şefik Can – Cilt 3

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir de kadehi şaraba dolduran olsa... kadeh kırmak bunun bir yolu olsa gerek...