5 Ocak 2012 Perşembe

Âteş-i Dilden Özge




Hâsılım yoh ser-i kûyunda belâdan gayrı 
Garazım yoh reh-i aşkında fenâdan gayrı 

Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver 
Oda yanmış kuru cismimde hevâdan gayrı

Yetti bîkesliğim ol gaayete kim çevremde 
Kimse yoh çevrile girdâb-ı belâdan gayrı


Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge 
Ne açar kimse kapım bâd-i sebâdan gayrı 


Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyen 
Ne temettu bulunur bende sadâdan gayrı 


FUZÛLÎ




(Günümüz Türkçesiyle)



Senin sokağının başında beladan başka elde ettiğim bir şey yok
aşkının yolunda yok olmaktan başka da bir amacım yok.


Ey ah! Gam (hüzün) meclisinin ney'iyim, 
Yanmış vucudumdan gayri, ne bulursan yele ver 

Kimsesizliğim o dereceye vardı ki, çevremde
bela girdabından başka dönen kimse yok


Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar,
ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar


Fuzûlî! Aşk meclisinde nasıl ah etmeyeyim? 
bende sesten başka ne kâr bulunur.

3 yorum:

Enis Diker dedi ki...

Ne güzel söylemişler, şiir müzik bir uyum içinde, elinize sağlık:))

nomen dedi ki...

Teşekkürler Enis Bey; Fuzulî işte...

terstranskriptaz dedi ki...

Muhteşem :)