20 Eylül 2011 Salı

Rubâiler'den

''Ne aşağıda, ne yukarıda olmayan ay, acaba nerededir? Ne bizsiz, ne de bizimle olan değerli nesne, nerededir? Sakın, orada, burada deme! Bütün alem onun kudretiyle, sanatıyla doludur. Ama gören nerede?''

(Rubailer/107)

Nomen'den

1063. Dilersen akik ol, elmas ol! Dilersen kerpiç ol, taş ol!

Müstef'ilün, Müstef’ilün, Müstef'ilün, Müstef’ilün.
(c.V, 2134)

• Dünyada böyle bir ay, böyle büyük bir varlık olamaz. Ey gönül aksak yürü, inada kalkışma! Beni savaşla korkutuyorsun. Haydi savaş bakalım, savaş!

• Biz ebediyet şarabı içmiş, Hakk sevgisi ile mest olmuş kişileriz. Sen ise akıllısın, hünerlisin; tanınmak istiyorsun, şöhret peşinde koşuyorsun.

• Sevgilinin aşkı ile can ver! Bu varlık, benlik dövüşü aşksız çözülmez. Ey ruh, burada mest ol! Ey akıl, sen de burada topalla!

• Onun aşk ayranına düşmüşsün. Zâten sen onun aşkından doğmuşsun. Esirsen yüzlerce fersah ileriye koş; bu puttan, bu güzelden kurtulmana imkân yok. (Eski insanların kullandıkları "Fersah" mesafe, bugünün beş kilometrelik bir mesafesidir.)

• Mümin isen o seni aramadadır. Kâfir isen seni imana çağırmadadır. İstersen bu tarafa git, sıddık ol, doğru bir insan ol. İstersen o tarafa git, firenk ol, sapık ol!

• Gözün onun bağında bahçesinde kalmış. Kulağın onun tatlı sözlerinde. Sen onun gelirine, ihsanına dal, bal arısı gibi ol! Onun hurma fidanına sarıl, salkım salkım meyve ver! İnsanlara yararlı ol!

• Gökyüzünün beli bükülmüş, onun okuna yay olmuştur. Su onun emrine uymuş çağlayarak denize doğru koşmadadır. Doğru isen git bir eren ol! İnsanca doğru yürümesini bilmiyorsan, eğri büğrü gidiyorsan, yengeç ol!

• Onun yüce, geniş bir ülkesi var. Nasıl olursan, ne olursan ol sen ona lâzımsın. Dilersen akîk ol, la'l ol, elmas ol! Dilersen kerpiç ol, taş ol! O büyük ülkeye o da lâzım, bu da.

• Lâ'l isen de gel, taş isen de gel, onun belâ seline düş, yuvarlana yuvarlana onun "Ehâdiyyet" (=birlik) denizine doğru koş, koş da ilâhî aşkla çırpınıp duran aşk denizine misafir ol!

• Bu deniz Hızır(a.s.)'ın âb-ı hayatına benzer. Ne kadar içersen iç eksilmez. O denizin suyu eksilirse, senin gönlün de o zaman daralsın, senin canın sıkılsın.


Divan-ı Kebir den Seçmeler – Şefik Can – Cilt 3